“Bir Zamanlar Kıbrıs, Yaşadıklarımızı Hatırlatması Bakımından Önemlidir”

BRT’de yayınlanan “Burası Önemli” programına katılan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Savaşan, UBP’deki gelişmeleri, turizmde yapılacak açılımı ve “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisi ile ilgili yaşanan tartışmaları değerlendirdi.

Levent Kutay’ın sorularını yanıtlayan Ahmet Savaşan, Bir Zamanlar Kıbrıs dizisi ile ilgili tartışmaların pek çok insan gibi kendisini de üzdüğüne işaret ederek, konuya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yapacağı katkılar açısından yaklaşılması gerektiğine dikkat çekti.

DİZİ GERÇEKLERİ ANLATIYOR…

Yıllardır Kuzey Kıbrıs’ın, Türkiye kamuoyuna çeşitli vesilelerle tanıtılmaya çalışıldığını anlatan Ahmet Savaşan, “hatırlayın, Türkiye’de en az iki-üç sefer Kıbrıs yılı ilan edildi. Ama bu adımlar, Kıbrıs Türk Halkı’nın varlığını, kültürünü, zenginliklerini, çektiklerini anlatmak bakımından çok yetersiz kaldı. Olaya bu pencereden bakmakta fayda var. Diziye ağır eleştiriler yapan arkadaşlara sormak lazım: Bu dizinin, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki 80 milyon insana Kıbrıs Türk Halkı’nı ve çektiklerini anlatması, hatırlatması ya da öğretmesinin nasıl bir zararı olabilir?” diye sordu.

EOKA’NIN KURULUŞUNU KUTLAYANLARA ELEŞTİRİ YOK!

EOKA’nın 1 Nisan 1955’de kurulduğunu ve dizinin de 1 Nisan’da gösterime girdiğini anımsatan Ahmet Savaşan, dizinin gösterildiği gün Rum tarafında EOKA’nın kuruluşunun kutlandığına işaret ederek, diziyi eleştirenlerin bu konuda herhangi bir eleştiri yapmamalarının düşündürücü olduğuna dikkat çekti. Rum tarafında halen EOKA’nın kuruluşunun kutlanıyor olmasının eleştirilmesi gerekirken, Kıbrıs’ta yaşanan gerçekleri gündeme getiren dizinin eleştirilmesini anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Savaşan, dizinin, ülkemize sağlayacağı yararlar bakımından ele alınması gerektiği söyledi.

BU GÜNLERE KOLAY GELİNMEDİĞİ HATIRLANACAK…

Diziye fayda odaklı bakılması gerektiğinin önemine dikkat çeken Savaşan, “bu dizi ile 80 milyonluk Türkiye, Kıbrıs meselesini anımsayacak; çekilen acılar üzerinden atalarımızın verdiği mücadeleyi ve Kıbrıs Türk Halkı’nın bu günlere kolay gelmediğini hatırlayacak” dedi.

DİZİNİN FAYDASI BÜYÜK OLACAK…

Gerek yönetim, gerekse de başta Doğu Akdeniz’deki zenginliklerin paylaşılması noktasında adalet isteyen Kıbrıs Türk Halkı’nın haliyle eskiden çektiği zorlukları bir daha çekmek istemediğine değinen Ahmet Savaşan, “Kıbrıs Türk Halkı bu gün elde ettiği kazanımları sağcısıyla solcusuyla direnerek elde etmiştir. Dizinin bazı eksikleri ve yanlışları olsa da, Türkiye’deki kardeşlerimize, bizi, çektiklerimizi, kültürümüzü ve verilen mücadeleyi anlatmasının nasıl bir zararı olabilir ki. İşin özeti; bu dizi, Kıbrıs Türk Halkı’nın çektikleri üzerinden bu halkın direnişini, varlığını korumaktaki kararlılığını ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelene kadar nasıl direndiğini göstermesi bakımından son derece önemli bir tanıtım hamlesidir. Ayrıca bu dizi sadece tarihi gerçekleri hatırlatmakla kalmayacak, yükseköğrenim, turizm, ticaret gibi alanlarda yeni işbirliklerinin başlaması veya var olan ilişkilerin gelişmesine de büyük katkı sağlayacaktır. Dolayısı ile bu adım fevkalade önemli, olumlu sonuçlar doğuracak büyük bir fırsatyaratacaktır. Eleştiri yapan arkadaşların değerlendirmelerini bu pencereden bakarak yapmalarında fayda görüyorum” dedi.

MÜZAKERELERDE TARİHİ GERÇEKLER GÖZ ÖNÜNDE TUTULMALI…

TRT tarafından yayınlanan “Bir Zamanlar Kıbrıs” isimli dizinin tarihi gerçekleri gündeme getirdiğinin ortada olduğuna dikkati çeken UBP MYK Üyesi Ahmet Savaşan, Rum tarafı ile tekrardan masaya oturulacak ise yapılacak müzakerelerde tarihi gerçeklerin göz önünde tutulmasının hayati öneme sahip olacağına dikkat çekerek şunları söyledi: “5’li zirve öncesi dizinin yayınlanmaya başlaması ile Kıbrıs Türk Halkı’nın verdiği mücadelenin hatırlatılmış olması, adada ancak eşit egemenlik çerçevesinde sürdürülebilir bir anlaşma yapılabileceği konusunda önemli bir farkındalık yaratmıştır. Eğer yaşanan gerçekleri unutmadan bu yola girersek eski acıların bir daha yaşanmamasını sağlayabiliriz. Bunları unutarak herhangi bir anlaşma ya da birtakım çevrelerin dediği gibi “barış” yapma peşinde koşarsak adada sürdürülebilir bir anlaşmaya varmak mümkün olamayacak. Bu film, Dünya kamuoyuna adada yaşanan gerçekleri hatırlatarak, Türkiye’nin de belirleyici desteği ile devlet sahibi olan Kıbrıs Türk Halkı’nın bir kere daha bu acıları çekmeyeceği bir yola girmek istediğini göstermesi bakımından önemli bir mesaj veriyor” dedi.