20 Temmuz Kıbrıs Türkü’nün yeniden doğduğu bir gündür

Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda 20 Temmuz’un Kıbrıs Türkü’nün yeniden doğu bir gün olduğunu vurguladı.
20 Temmuz 1974’ün Kıbrıs tarihinde ve Kıbrıs Türkü’nün hayatında dönüm noktası olduğunu vurgulayan Konsey Başkanı Ahmet Savaşan, 15 Temmuz 1974 darbesinin, Yunanistan’daki askeri Cunta’nın Kıbrıs’taki uzantıları ile Ada’nın 1878’de Osmanlı’dan İngiliz’lere geçmesinden itibaren hayalini kurduğu, Yunan hegemonyasının bütün Ada’ya yayılması ve Kıbrıs’ın bir Helen adası haline getirilmesi hedefiyle Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmak için yapıldığını anımsattı. Bu hain planın garantörümüz ve Kıbrıs Türkü’nün Anavatanı Türkiye’nin 19 Temmuz gecesi başlattığı ve 20 Temmuz sabahı fiilen gerçekleştirdiğ askeri harekat sayesinde amacına ulaşamadan engellendiğine işaret eden Savaşan, 20 Temmuz’un Kıbrıs Türkü’nün yeniden doğduğu bir gün olduğuna vurgu yaptı.
KIBRIS TÜRK HALKI HAK SAHİBİ İKİ HALKTAN BİRİ…
Mutlu Barış Harekatı sayesinde Kıbrıs Türkü’nün, onbir yıl esaret altında yaşadığı gettolardan çıktığını ifade eden Savaşan, Rum-Yunan darbesine karşı kahraman Mehmetçik ile yürek yüreğe, omuz omuza varoluş mücadelesi veren mücahit Kıbrıs Türk Halkı’nın, Kıbrıs topraklarında hak sahibi iki halktan biri olduğunu bütün Dünya’ya gösterildiğini de ifade etti.
1977 ve 1979 tarihlerinde Denktaş-Makarios ve Denktaş-Kyprianou doruk anlaşmaları ile olası bir çözümün ana hatlarının belirlendiğini anımsatan Savaşan, bu güne gelinceye kadar, Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli iki toplumlu federal bir yapının kurulması için çok uzun yıllar müzakere edildiğinin altını çizdi.
YENİ BİR YOL HARİTASI BELİRLENMELİ…
1963 yılından bu yana yaşananlar yanısıra, geçen yıl Kasım ayında Mont Pelerin’de, Ocak’ta Cenevre’de, 28 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında Crans Montana’daki müzakerelerin objektif olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Savaşan, Türkiye’nin garantörlüğünü, uluslararası anlaşmalardan doğan tek yanlı müdahale hakkının ortadan kaldırılması ve Türk askeri sayısının sıfıra indirilmesi konularında ısrar eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın eski hedeflerinden ve hayallerinden vazgeçmediklerini gösterdiğini vurguladı. Artık bütün Dünya’nın bu gerçeği görmesi gerektiğini ifade eden Savaşan, yapılması gerekenin pek çok kesim tarafından her geçen gün daha fazla dile getirildiği gibi yeni bir yol haritasının belirlenmesi olduğunun altını çizdi.
ÖZGÜRLÜĞÜN DEĞERİNİ GÖZETEREK, KORUYACAĞIZ…
Kıbrıs Türk Halkı’nın, varoluş mücadelesi sürecinde hayatını kaybeden ve gazi olan mehmetçikler ile mücahitlere ilelebet minnettar olunacağını ifade eden Savaşan, “en kutsal değerlerimiz olan vatanımız ile özgürlüğümüz uğruna hayatını veren aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bu çok kıymetli fedakarlığını asla unutmayacağız ve yaşadığımız sürece, atalarımızın uğruna hayatlarını verdikleri bu vatan toprağının ve özgürlüğün değerini gözeterek koruyacağız” dedi.