Sadakat değil, Liyakat!

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ahmet Savaşan katıldığı bir televizyon programında UBP-HP Hükümetinin programındaki en önemli vurgunun liyakat olduğuna dikkat çekti.

UBP-HP Koalisyon hükümetinin hayatın her alanı ile ilgili yapacaklarını hükümet programında ortaya
koyduğunu söyleyen Savaşan, UBP-HP hükümet programının en iddialı maddesinin üst düzey kamu
görevlilerinin, kurum-kuruluşların yönetim kurulu üye, başkan ve asbaşkanlarının atanmasında
liyakatın esas alınacağı maddesi olduğuna dikkat çekti.

Kızılyürek Kıbrıs Türk Halkı’nı temsil etmiyor…

Niyazi Kızılyürek’in Avrupa Parlamentosu Milletvekili seçilmesiyle ilgili, “Kızılyürek Kıbrıs Türk Halkı’nı
temsil etmiyor, sadece ismi Türk” diyen Savaşan, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde 641 bin Rum
seçmenden 288 bininin, 81 bin Kıbrıslı Türk seçmenden ise 5 bin 604 kişinin oy kullandığını belirtti.

Savaşan “toplam 72 adayın yarıştığı seçimde %45 civarında oy kullanılarak Avrupa Parlamentosu için
DİSİ ve AKEL’den 2’şer, DİKO ve EDEK’den ise 1’er toplamda 6 milletvekili seçilmiştir. Bu şekilde
yapılan bir seçimle AKEL milletvekili olan Kızılyürek’in sırf Kıbrıslı Türk’tür diye Kıbrıs Türk Halkı’nı
temsil ettiğini söylemek gerçekten uzaktır. Ayrıca seçim öncesinde Niyazi Kızılyürek’in yaptığı
açıklamalarda kendisi de seçimi kazanması halinde Avrupa Parlamentosu’nda Kıbrıslı Türkleri temsil
etmeyeceğini, kendisini seçenleri temsil edeceğini söylemiştir” diye konuştu.

AB, Kıbrıslı Türklere ihanet etti…

AB’nin Annan Planı’nın hazırlanmasında önemli rolü olduğunu anımsatan Savaşan, “AB, Kıbrıslı
Türklerin evet oyuna ihanet ederek verdiği sözleri tutmadı. Aksine hayır diyen Rum tarafını
cezalandıracağına, üyelikle ödüllendirdi ve Kıbrıs Türk Halkı’nın üzerinden ekonomik, sosyal, kültürel
ve sportif ambargoları da kaldırmadı. AB’nin bu konuda adım atmamasının sebebini Kıbrıslı Türklerin,
azınlık statüsüyle Rumların kontrol ve denetimindeki devlete tabi olmaları, zaman içinde de eriyip
gitmelerini istemesi olarak görüyorum. Kızılyürek’in adaylığı da bu emele hizmet ediyor ve Rum
tezlerini destekliyor” dedi.

HP ile Kıbrıs konusundaki görüşlerimiz örtüşüyor…

Bugünkü şartlar değerlendirildiğinde federal bir ortaklık kurulabilmesinin pek de mümkün
olmadığının görüldüğünü ifade eden Savaşan, Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini kabul
etmeyeceğini açıklamasının bu tezi doğrular nitelikte olduğuna işaret etti. “Kıbrıs Rum siyasi
liderliğinin ortaklığı Kıbrıs Türk Halkı ile paylaşmaya hazır olmadığı açıkça görünüyor. İki halk arasında
bir güvensizliğin olduğu da aşikar. Yarım asırdır adada federal bir kültür tesis edilemedi. Buna rağmen
Kıbrıs Türk Halkı’nın bir elli sene daha sadece federal bir anlaşma peşinde koşması bekleniyor. Bu en
hafif tabiriyle haksızlıktır. UBP federal bir ortaklığın artık gerçekçi olmadığı kanaatindedir. HP’nin de
duruşu aynı yöndedir. Hükümet mümkün görünmeyen bir anlaşma için bir elli sene daha
kaybetmektense mümkün olabilecek bir anlaşma üzerine odaklanılması gerektiğine inanıyor” diye
konuştu.

Farklı modeller artık masaya gelmeli…

4’lü hükümetin Kıbrıs Konusu ile ilgili ortak bir görüşünün olmayışının, uluslararası platformda büyük
bir zaafiyet yarattığını ifade eden Savaşan, UBP-HP hükümetinin bu konudaki görüşünün hükümet
programında da yer aldığını söyledi. Savaşan programda Kıbrıs Konusu ile ilgili ortak görüşün “yarım
asırdır devam eden sonu gelmez müzakere süreçleri, federal ortaklık modelinin tüketildiğini ve
mevcut şartlarda gerçekçi olmaktan uzak olduğunu göstermiştir. Bu nedenle Kıbrıs’ta daha gerçekçi ve gerçekleştirilebilir farklı modellerin artık masaya gelmesi gerekmektedir” şeklinde olduğunu
söyledi.

*Türkiye’nin desteği belirleyici öneme sahip…

Hükümetin bu konudaki duruşunun Türkiye ile de paralellik gösterdiğini belirten Savaşan, “Türkiyemiz
her alanda uzun yıllardır KKTC’ye destek veriyor. Doğru işler yaparak ülke insanının refahını artırmak
ve insanların mutlu olacağı bir düzende yaşamalarını temin etmek için kurulan UBP-HP Hükümeti
döneminde de bu desteğin artarak sürmesi hayati öneme sahiptir. Türkiye’nin desteği, ülke içi
yatırımların devam etmesi ve KKTC’nin güçlendirilmesi konusunda olduğu kadar, Kıbrıs Konusunda ve
uluslararası ilişkilerimiz bağlamında da önemli ve belirleyici bir destektir” diye konuştu.

Dürüst, erdemli, bilgili kişiler aktif rol almalı…
Siyasete güvensizliğin temelinde yıllardan bu yana siyasetin menfaat için yapıldığı algısının olduğunu
anlatan Ahmet Savaşan, bundan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek bu algının yıkılması için başta
siyasilere ve halka büyük görevler düştüğünü ifade etti. Siyasetin menfaatler üzerine bina edilen
şeytani bir alan olmadığının altını çizen Ahmet Savaşan, siyasetin, dürüst, erdemli, bilgili kişilerin
mutlaka aktif rol alması gereken kutsal ve seçkin bir alan olduğunu vurguladı.

UBP 7 Ocak seçimlerinde başarı elde etti…

UBP’nin 7 Ocak seçimlerinde başarı elde ederek 21 Milletvekili çıkardığını anımsatan Savaşan, “seçim
sonuçları seçmenimizin UBP Başbakanlığında bir hükümet kurulmasına işaret etmesine rağmen, bu
irade görmezden gelinmiş ve 4’lü hükümet kurulmuştur. Bu hükümetin ülkeyi getirdiği nokta
ortadadır. Partimiz, Ersin Tatar’ın Genel Başkanlığa seçildiği günden bu yana geçen sürede,
başkanımızın bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle bir yandan, Genel Sekreteri, Milletvekilleri,
MYK’sı, Parti Meclisi, İlçe Başkanları, Örgütleri, üyeleri ve sempatizanlarıyla ülkenin her şehrinde,
köyünde ve mahallesinde halkı ile buluşmuş, diğer bir yandan ise gençlerin, kadınların da içinde
bulunduğu tecrübeli katrolardan kurulan komitelerde politikalar geliştirmiştir” dedi.

Çalışma ve ihtiyaç duyulan reformları yapma zamanıdır…

UBP’nin hem seçime, hem de muhtemel bir hükümette sorumluluk almaya her zaman hazır bir siyasi
parti olduğunu ifade eden Savaşan, “4’lü hükümetin bozulmasının ardından partimizin yetkili
kurullarını toplayarak bir yandan ülkemizde yaşanan sıkıntıların aşılması için ülke insanının erken bir
seçimden önce yeni bir hükümet kurulması yönündeki eğilimini değerlendirdik, diğer bir yandan ise
Seçim ve Halkoylaması Yasası’ndan kaynaklanan sorunları da göz önünde bulundurarak HP ile
Hükümet kurmaya karar verdik. Mevcut koşullarda doğru bir karar verdiğimiz kanaatindeyim. Şimdi
çalışma, üretme ve ihtiyaç duyulan reformları yapma zamanıdır” diye konuştu.